30 Haziran 2020 Salı

Serencamım-13 ; “Esrarengiz Misafirler…”

Tugay Komutanı önde, esrarengiz üç misafir arkada Tugay Karargâh binasının merdivenlerini koşarcasına çıkarak doğrudan toplantı salonuna geçmişlerdi. Komutanın misafirleri karşılama şekli kadar makamına almadan doğrudan toplantı salonuna yönelmesi de ilginçti…

Dedim ya, ilginç zamanlardı ve ilginç olaylara şahit oluyorduk.

Biz gelenler kimin nesiydi diye düşünürken, o anda toplantı salonunda bir kızılca kıyamet kopmuştu… Tugay Komutanının öfkeli haykırışı tüm koridorda yankılanıyordu…

Karşısındakilere hitaben, “Burası bir kışla!.. Ve bu kışla benim mahremim!... Siz benim mahremime bu şekilde nasıl girmeye çalışırsınız?!.. Siz kimsiniz!?.. Bu ne cür’et!?..

Tugay Komutanının ara sıra birilerine sinirlenip bağırdığı çağırdığı olurdu ama böylesine öfkelendiğini doğrusu o güne kadar ne görmüş ne de duymuştuk…

O esnada bir karargâh subayı Nizamiye Nöbetçi Astsubayını arayıp öğrenmiş olmalı ki, “Gelenler Genelkurmay’danmış… Galiba kapıda kimlik göstermek istememişler…” fısıltıları personel arasında dolaşmaya başlamıştı. Kısa süren sessizliği Tugay Komutanının öfkeli haykırışları yeniden bozdu… Bu arada sanki havaya saçılmış kâğıt seslerine benzer sesler de bu haykırışlara eşlik ediyordu...

Tugay Komutanı haykırmıyor, adeta kükrüyordu…

O gün koridorda yankılanan, “Bu Birliğin Komutanı Benim!.. Emrimdeki personeli benden daha iyi kim bilebilir!.. Siz ne yapmak istiyorsunuz?!..” ifadeleri hala dün gibi gibi kulaklarımda çınlar.

Mesele anlaşılmıştı… Gelenler, o günlerde BÇG olarak bilinen Batı Çalışma Grubunun elemanlarıydı ve muhtemelen yaklaşmakta olan Yüksek Askerî Şûra öncesi ihraç edilmesini istedikleri Birlik Personeli ile ilgili çalışma yürütüyorlardı. Komutana o an neler söylemişlerse O, söylenenlere inanmamış ve personelini savunarak BÇG’ nin tepeden inme yürüttüğü bu çalışmalara tepki göstermişti.

O gün şahit olduğumuz bu olay, 28 Şubat olarak bilinen o meş’um darbe sürecinin ruhunu yansıtması açısından benim için tarihi bir öneme sahipti…

Evet, “ilginç zamanlardı” o güne kadar da çok ilginç olaylara şahit olmuştuk ama o gün şahit olduğumuz bu olay 28 Şubat sürecinde asıl darbenin silahlı kuvvetlerin kendi hiyerarşik yapısına karşı yapıldığını gösteren en ilginç olaylardan biriydi…

O günkü esrarengiz misafirlerin kim ya da kimlerin geleceğiyle oynadıklarını hâlâ bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, birileri pervasızca ülkenin geleceği ile oynuyordu ve mevcut komuta kademesinin birçoğu bu tepeden inme pervasız uygulamalardan hiç hoşnut değildi.

Bu arada İhraç edilenlerin ismi, kim olduğu hiç önemli değildi…Onlar bu meş’um sürecin şamar oğlanlarıydı. Varlıkları, Yüksek Askeri Şûralar sonrası gazete manşetlerinden ilan edilen sayılardan ibaretti. (-İhraç edilen 50 asker, 100 asker vs.) Hepsi bu…

Onlar sessiz sedasız, ortalığı velveleye vermeden, hiç isyan etmeden kaderlerine boyun eğip sine-i millete döndüler…

Süreç tüm hızıyla devam ediyordu… Sözde irticayla mücadele, kurumsal bir cadı avına dönüşmüştü…

Devam Edecek>>>>>>>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder